NUR SURESİ
باب: {ويدرأ
عنها العذاب
أن تشهد أربع
شهادات بالله
إنه لمن
الكاذبين} /8/.
3. "FAKAT SUÇLANAN KADININ 'ALLAH HAKKI iÇiN KOCAM YALAN
SÖYLÜYOR' DiYE KENDİ ADINA DÖRT KEZ ŞAHİTLİK ETMESi, KENDİSiNİ CEZAYA ÇARPILMAKTAN
KURTARIR," (Nur 8) AYETİNİN TEFSİRİ
حدثني محمد
بن بشار:
حدثنا ابن أبي
عدي، عن هشام
بن حسان:
حدثنا عكرمة،
عن ابن عباس:
أن
هلال بن أمية
قذف امرأته
عند النبي صلى
الله عليه
وسلم بشريك
ابن سحماء،
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم: (البينة
أو حد في ظهرك). فقال:
يا رسول الله،
إذا رأى أحدنا
على امرأته
رجلا ينطلق
يلتمس
البينة، فجعل
النبي صلى الله
عليه وسلم
يقول: (البينة
وإلا حد في
ظهرك). فقال
هلال: والذي
بعثك بالحق
إني لصادق،
فلينزلن الله
ما يبرىء ظهري
من الحد،
فنزل جبريل
وأنزل عليه:
{والذين يرمون
أزواجهم - فقرأ
حتى بلغ - إن
كان من
الصادقين}.
فانصرف النبي صلى
الله عليه
وسلم فأرسل
إليها، فجاء
هلال فشهد،
والنبي صلى
الله عليه
وسلم يقول: (إن
الله يعلم أن
أحدكما كاذب،
فهل منكما
تائب). ثم قامت
فشهدت، فلما
كانت عند
الخامسة
وقفوها
وقالوا: إنها
موجبة. قال ابن
عباس: فتلكأت
ونكصت، حتى
ظننا أنها
ترجع، ثم
قالت: لاأفضح
قومي سائر
اليوم، فمضت،
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم:
(أبصروها، فإن
جاءت به أكحل
العينين،
سابغ
الأليتين،
خدلج
الساقين، فهو
لشريك بن
سحماء). فجاءت
به كذلك، فقال
النبي صلى الله
عليه وسلم:
(لولا ما مضى
من كتاب الله،
لكان لي ولها
شأن).
[-4747-] İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre, Hilal İbn
Ümeyye Hz. Nebi'in yanında hanımını Şerık İbn Sehma ile zina etmekle suçladı.
Bunun üzerine Hz. Nebi; "Ya delil getirirsin, ya da sana had cezası
uygulanm," dedi. Bunun üzerine Hilal "Ey Allah'ın elçisi! Bizden biri
hanımının üzerinde birini görecek, [onları öylece bırakıp] delil aramaya mı
koyulacak?" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Ya delil
getirirsin, ya. da sana had cezası uygularım," demeye devam etti. Bunun
üzerine Hilal: "Seni hak ile gönderene yemin ederim ki, ben doğru
söylüyorum! Andolsun ki, Allah Teala beni had cezasından kurtaracak bir ayet
indirecektir," dedi. Sonra Cebrall aleyhisselam indi ve Hz. Nebi'e
"Eşlerine zina isnadında bulunup da ... "(Nur 6) ayetinden başlayıp
"Eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise" 899 ayetine kadar olan kısmı
indirdi. Bunun üzerine Hz. Nebi oradan ayrıldı ve Hilal'in hanımına haber
gönderdi.
Sonra Hilal geldi ve şahitlik yaptı. Allah Resulü Sallallahu
Aleyhi ve Sellem:
"Elbette Allah ikinizden birinin yalancı olduğunu biliyor.
İçinizden tevbe edecek biri yok mu?" buyurdu. Sonra Hilal'in hanımı kalkıp
şahitlik etti. Beşinci yeminine gelince onu durdurmak istediler.
Etrafındakiler: "Bu beşinci yemin, azabı getirir," dediler.
İbn Abbas olayı anlatmaya şöyle devam etti: Kadın duraksadı ve
geri döndü. Hatta biz, vazgeçeceğini zannettik. Sonra kadın: "Bu günden
sonra kavmimi rezil etmeyeceğim," dedi ve beşinci yeminini yaptı. Bunun
üzerine Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Bu kadını
takip edin. Eğer gözleri sürmeli, kalçaları iri ve baldırı kalın bir çocuk
doğurursa, bilin ki, çocuğun babası Şerik İbn Sehma'dır." Kadın, Hz.
Nebi'in tavsif ettiği tipte bir çocuk doğurdu. Bunun üzerine Allah Resulü Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
Eğer Allah'ın kitabında bu konuda hüküm/mülaane hükmü verilmemiş
olsaydı, bu kadına vereceğim ceza başka olacaktı."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Bu rivayete göre Iian ayeti, Hilal İbn Ümeyye hakkında; biraz
önce Sa'd'dan nakledilen hadise göre ise, Uveymir hakkında inmiştir. Nitekim o
hadiste şöyle geçmektedir:
Bunun üzerine Uveymir: "Allah'a yemin ederim ki, bu
meseleyi Hz. Nebi'e sormaktan vazgeçmeyeceğim," dedi ve Rasulullah'ın sallallahu
aleyhi ve sellem yanına geldi. Sonra "Ey AlIah'ın elçisi! Adamın biri
hanımı ile birlikte bir erkeği yakalarsa, onu öldürebilir mi? Öldürdüğü
takdirde kendisini öldürür müsünüz? Ya da bu adamın ne yapması gerekir?"
diye sordu.
Alimler bu ayetin kimin hakkında indiği konusunda ihtilafa
düşmüşlerdir.
Bazıları bu ayetin Uveymir hakkında indiğini, diğer bazıları da
Hilal hakkında indiğini tercih etmiştir. Kimileri de iki rivayeti
uzlaştırmıştır. Onlara göre Hilal İbn Ümeyye hanımını bir adamla yakalamış ve
Hz. Nebi'e gelirken yolda Uveymir ile karşılaşmış. Dolayısıyla ayet, aynı
zamanda ikisi hakkında inmiştir. İmam Nevevi bu görüşe meyletmiştir. Ondan önce
de Hatib bu görüşü dile getirmiştir: "Muhtemelen ikisinin olayı aynı anda
gerçekleşmiştir. İkisi birden aynı zamanda Hz. Nebi'e gelmiştir," Bu
ayetin nüzulsebebinin iki olay olmasını, Hilal alayında itiraz eden kişinin Sa
'd İbn Ubade olması desteklemektedir. Nitekim Ebu DavOd ve Taberi, Abbad İbn
Mansur, İkrime ve İbn Abbas kanalıyla Hişam İbn Hassan rivayetine benzer bir
rivayet i şu ziyade ile nakletmiştir:
"Eşlerine zina isnadında bulunup da ... " ayet i
inince Said İbn Ubade: [Bu ayet böyle mi indi ey Allah'ın elçisi!] Bir kahpenin
bacaklarının arasında bir adamı göreceğim, sonra dört şahit getirene kadar onu
kımıidatıp hareket ettirme hakkım olmayacak, öyle mi? Ben dört şahit getirene
kadar adam çoktan işini bitirir," dedi. Bunun üzerinden çok geçmeden Hilal
İbn Ümeyye geldi.
Uveymir kıssasında ise buna benzer sözü Asım İbn Adiyy söylemiştir.
Nitekim bir önceki başlık altında Sehl İbn Sa'd'dan nakledilen hadiste bu durum
görülmektedir.
Taberi, Şa'bi kanalıyla mürselolarak şu rivayeti nakletmiştir:
liEşlerine zina isnadında bulunup da ... " ayeti inince Asım İbn Adiyy
şöyle demiştir: "Eğer ben, görür ve konuşursam, kazif cezasına
çarptırılacağım. Yok eğer susarsam, öfkemi bastırmış olacağım."
Hasılı; 'farklı nüzul sebepleri üzerine bir ayetin inmesinde bir
sakınca yoktur. ''
باب: قوله:
{والخامسة أن
غضب الله
عليها إن كان من
الصادقين} /9/.
4. "BEŞİNCİSİNDE İSE, EĞER Ğ (KOCASI) DOĞRU SÖYLEYENLERDEN
İSE, ALLAH'IN GAZABININ KENDİ ÜZERİNE OLMASINI İSTER, ''(Nur 9) AYETİNİN
TEFSİRİ
حدثنا مقدم
بن محمد بن
يحيى: حدثنا
عمي القاسم بن
يحيى، عن عبيد
الله، وقد سمع
منه، عن نافع،
عن ابن عمر
رضي الله عنهما:
أن
رجلا رمى
امرأته،
فانتفى من
ولدها، في زمان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، فأمر
بهما رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فتلاعنا كما
قال الله، ثم
قضى بالولد
للمرأة، وفرق
بين المتلاعنين.
[-4748-] İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre, Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde bir adam, hanımını zina yapmakla suçlamış
ve onun çocuğunun kendisine ait olmadığını söylemişti. Allah Resulü Sallallahu
Aleyhi ve Sellem de onlara mülaane yapmalarını emretmişti. Neticede Allah'ın
buyurduğu gibi mülaane yapmışlardı. Daha sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
çocuğun sadece kadına ait olduğuna hükmetmiş ve mülaane yapan bu iki kişiyi
birbirinden ayırmıştır.
Hadisin geçtiği diğer yerler: 5306, 5313, 5314, 5315, 6748.
Bu konuda geniş açıklama "Kitabu'l-Iian"da yapılacaktır.
İnşaallah.